Alkali diyetin son zamanlarda popüler olması birçok kişinin bu diyete başlamasına sebep oldu.Fakat vücudun ph değeriyle oynamak ne kadar doğru.
Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse,çok rağbet gören alkali diyet hakkında önemli bilgiler verdi.Alkali diyeti,vücudun pH dengesiyle oynayarak kilo verdirmeyi vaad eden diyet,olarak tanımlayan Köse,bu diyetin çok sağlıklı olmadığını vurguladı.
Alkali diyet asitli besinlerin tüketilmemesi olarak tanımlanıyor.Bu aşamada vücudun pH dengesinin 7'nin üstüne çıkarıldığını vurgulayan Gizem Köse,"Alkalilik durumu, pH 7’nin üzerine çıktığında oluşur, asidiklik ise pH 7’nin altında. Bu diyet türünde asidik yani pH oranı düşük olan besinler diyetten çıkarılır. Bunlar süt ve ürünleri, kümes hayvanları, yumurta, alkol, üç beyaz grubu (un, şeker, tuz) ile paketlenmiş yiyeceklerdir. Bu grubun diyetten çıkarılmasıyla oluşan boşluğa alkali grup besinleri eklenir. Alkali besinler ise genelde baharatlardan oluşmakla beraber buğday çimi, zencefil, zerdeçal, çörek otu, nane ve koyu yeşil sebzeler; salatalık, ıspanak, soya filizi, brokoli gibi gıdalardır. Bu beslenmede suyun dengesini de alkaliye çevirerek karbonatlı su tüketimi önerilir.”dedi.
Sadece diyet yaparak kilo vermenin mümkün olmadığını söyleyen Köse,mutlaka hareket etmek gerektiğini de vurguladı.Hareket etmeden kilo vermenin mümkün olmayacağı birçok kişi tarafından biliniyor.Fakat bazı kişiler sadece diyet yaparak kilo verme umuduğuna kapıldığından kilo kaybı olmadığında diyeti de bırakmaya başlıyor. Bu aşamada Gizem Köse,"Hayatınıza hareket katmadan sadece beslenerek uzun dönemde kilo veremezsiniz. 30 kilo veren ünlüler sadece alkali beslenme ile kilo vermemiştir. Alkali beslenme yalnızca popüler bir diyettir. Uygulanmasına baktığımızda kısa dönemli olarak kilo verdirebilir ancak verdiğiniz kiloyu geri almanız da söz konusu”diyerek spor yapmayan kişileri uyardı.
Alkali diyeti uygulamanın vücuda kalıcı zararlar verebileceğinin altını çizen Gizem Köse,alkali diyet yapmak vücudun pH değerini yükseltmektir dedi.Bazı besinlerin yasaklanaran protein alımını eksiltme durumu olduğunu belirten Gizem Köse,"En başta eleştirilmesi gereken konu karbonatlı su tüketimidir.
Bu su vücudun pH’ını yükseltir ancak mide asiditesini bozar ve yemek borusunu zedeler. Hayatınız boyunca tüketmediğiniz kadar karbonatı bir anda vücudunuza yüklediğinizi düşünün. Midenizde hafif bir reflü varsa bile bunun artmasına sebep olur. Sindirim enzimlerinin göreceği zarar hesaba katılmadan karbonatlı su önerilebilmektedir.İkinci eleştiri ise en önemli besin grubu olan süt ve ürünleri ile en kaliteli protein olan yumurtanın yasaklanmasıdır. Süt grubundaki kalsiyum ve D vitamini ile yumurtadaki demir ve B12 vitamini bu besinlerde en kaliteli halde bulunmaktadır. Aynı zamanda sütteki kalsiyum ve yağ asitleri kilo vermede yardımcıdır."şeklinde konuştu.
Alkali diyetin tek başına kilo vermede pek işe yaramadığını belirten Köse,hatta vücutta ciddi hastalıkların da meydana gelebileceğini belirtti.Spor yapmadan kilo vermenin mümkün olmadığının bir kez daha altını çizen Köse,sadece diyet yoluyla zayıflama gerçekleşmediğini söyledi.Öncelikle neden kilo verilemediği kişinin kendisine yöneltmesi gereken bir soru olduğunu belirten Köse,nedeni bulup sonuca yönelmeliyiz diyerek kişileri kendi vücutlarını tanıma konusunda uyardı.
Alkali diyet tek başına çare değil.
on
0 yorum:
Yorum Gönder