Türk kızının suratının genellikle asık olması nedeni?
on
Ekşi sözlükte bu konuda açılan bazı entryler:
"
bu tarz başlıkları açan kekoların tamamının keser sapı kıvamında edirneden girip portekizden çıktığını düşünmekteyim. valla bak. lan bu türk kızları size netti ?
türk kadıninın çoğu baskıcı,dengesiz,sacma geleneklerle aynı evdeki erkek kardeşlerle bile ciddi şekilde farklı büyütüldü.aman hata yapmasın yoksa her kadın potansiyel birer ‘orospu’ adayıdır.dayılarımız,babalarımız,amcalarımız için cogu zaman böyleydi durum(tabiki böyle düsünmeyen ailelerde var )şu zamanda bari birbirimize yüklenmeyelim sevgili sözlük ahalisi
azıcık gülünce oruspu oluyor cünkü. tecevüz ediliyor. amk sokağa korkarak cık bakayım sen nasıl geziceksin.
bir ortamda, kız sizi samimi bulduğu için size gülümseyince veya sizinle daha çok iletişimde olmaya başlayınca direkt olarak kızı kendinize yürüyor sanıyorsunuz. alışveriş yaptığı kasiyer kendine gülümsedi diye '' kasiyer benden hoşlandı mı lan? '' tarzı düşünen insanlar var. yol verdiğiniz bir kız gülümseyerek teşekkür edince, kızın kendisinden hoşlandığını sanan erkekler var. yanlışlıkla göz göze gelindiğinde nezaketen gülümseyen bir kızı yollu olarak niteleyenler veya direkt gidip numarasını isteyenler, çıkma teklifi edenler var. sürüyle örneği var bunun. maalesef bu konuda kadınlara hak veriyorum. sebepsiz yere gülümsedikleri halde peşlerine takılacak sapıklar var bu ülkede. bence de suratları asık gezsinler.
türk insanının genel olarak asık suratlı olmasıyla ilgilidir, bunun sebebi de sosyo ekonomik koşullar. adam 12 saat çalışıp, günde 4 saat yol çekiyor, sen hala mutlu olmasını, sana gülümsemesini mi bekliyorsun? insanların genel olarak modu düşük. bu nun yanında türk kızına özel olarak değinirsek , hayata dair yüksek beklentilere kapılar kızlarımız; 20li yaşların ortasında hayatın gerçek, soğuk, sert yüzü ile tanışınca mutsuz oluyorlar. zira lise hayatı rahat, üniversitede gez, takıl, sevgili yap, sonrasında ise işe git gel, kısıtlı sosyal çevre, dar maddiyat derken ; türk dizilerindeki pembiş hayatın normalde olmadığını, metrobüse binerek işe gidildiğini keşfediyor çoğu insan. welcome to the real world anlayacağın. biz erkekler hayatın sert yüzüyle biraz daha önce tanışıyoruz. yaşım 18 iken, günde 16 saat çalışıp 40 kiloluk eşyaları metrelerce taşıyordum. orda bana biricik, değerli, minnoş biri olmadığım; param yoksa ırgat olacağım öğretilmişti. ondan sonra da her türlü zorluk bana pamuk şeker gibi gelmişti.
"
ilgili link burada
Sizin yanıtınız?
0 yorum:
Yorum Gönder